brooklyn nine-nine

geçenlerde bitirip günceline yetiştiğim dizi. şu an 3. sezonunda. polisiye komedisi diyebiliriz. karakterler çok sıcak ve hemen kendini sevdiriyor. espriler güzel ve bol bol. komedi bakımından (bkz: blue mountain state) kıvamına yaklaşabilen sayılı dizilerden bence. çerezlik dizi arıyorsanız tam size göre.

amy santiago'yu oynayan melissa fumero'ya aşığım resmen, dizi kötü olsaydı yine de kadın için izlerdim.

peralta ve boyle ikilisi icin izledigim ama her karakteri icin methiyeler dizilebilecek new york dizisi. 'esarz' a katilarak amy'nin guzelligine ayri parantez acmak gerekir.

aşırı komik dizi, peralta ve gina favorim

tamamen izlediğim nadir dizilerden yerli yabancı fark etmez aklıma düştü gece gece komedi ve polisiye içeriyor. esprileri güzel olaylar akıcı. başrolleri ayrı yan rolleri ayrı zevkli ama tabiki amy santiago:) yerin farklı

ya öyle bi yerde sezon finaline girdi ki ağlamak istiyorum

jake ve rosa son olanardan nasil kurtulacak acayip merak ediyorum

sabırsızlıkla 5. sezonunu beklediğim dizi. cidden 4 sezondur kalitesini bir gram aşağı düşürmedi. favori komedi dizilerimden.

uzun bir zaman sonra başladım ve 3. sezonu bitirdim. beklediğimden daha heyecanlıydı. yeni sezona merajla başlıyorum şimdi. bir de şu anda kaçıncı bölümde dizi.

ilk bölümdeki "and apparently had sex with the dish rack." kısmını ne zaman izlesem ya da aklıma gelse gülmeden edemiyorum. link

7. sezonunun çekimleri başlamış olan dizi çıkış tarihini bilmiyorum , iyi günler

çok geç fark edip bayılarak izlediğim dizi. i̇yi ki karantina zamanına denk geldi. 6 sezon bitirdim. karakterler aşırı iyi. dizi de akıcı bir şekilde ilerliyor.

amy ve ses tonu (bkz: ses tonuna aşık olmak)

bağımlısı oldum

bir diziden çok fazlası.. her yönü ile mükemmelliğin de ötesine geçen, kadrosu ve senaryosu ile zannımca dünyanın en iyilerinden biri olan komedi dizisi. seinfeld ve the office ile kıyaslanıyor ama onları da izledim, bu kadar keyif alamadım ben. cold open sahneleri zaten çıtayı çok çok yukarı çıkartıyor. bölüm başı 20 dakika olması da sıkıcılığı rafa kaldırıyor. öz evladım gibi sahiplendim diziyi. velhasıl kelam 10/10 dizi. 7 sezondan oluşuyor. niyetlenip izlemeyen varsa keyifli izlemeler, pişman olmazsınız.

Başta çok eğlenceli gidip sonrasında biraz yavaşlayan ama yavaşlamasına rağmen aşırı güldüren dizi. “title of your sex tape”

(bkz: Cool cool cool cool cool)

jake peralta keske kankam olsan..

İzlemelere doyamıyorum. Her bir karakterini ayrı seviyorum, çok harikalar

captain holt gelmiş geçmiş en iyi kurgusal karakterlerden biri. siyahi, eşcinsel ve polis. çok eğlenceli dizi fakat dizinin biraz da amerikan polisini sevimli gösterme çabası olduğunu kabul etmek lazım.

1. Sezonunu yeni bitirdiğim dizidir. After life ve ikisini aynı dönem izliyor oluşum duygusal olarak çökük hissetmemden kaynaklanıyor herhalde...

himymciyim kesinlikle. belki 7-8 kez bitirmisimdir. her ne kadar himym tadi vermese de ondan geri kalmayan, gulduren dizi. nayn nayynn!

Çok şans verdim lakin beğenemedim. Muhtemelen the office us yüzündendir.

abartıldığını düşündüğüm dizi. arka arkaya izlediğim bölüm sayısı hiçbir zaman üçü geçemedi.

birkaç hafta önce başlayıp bu gece günceline ulaştığım dizi. işlenen suçlar ve çözümüne nasıl ulaştıklarını görünce kurgusu biraz ucuz gibi geliyor ama dizinin asıl amacının aksiyondan çok komedi olduğu düşünüldüğü zaman bunun çok bir önemi kalmıyor. her karakter hakkında birkaç şey yazmak istiyorum. her bir karakter çok özel. olmasa eksikliği hissedilmeyecek hitchcock ve scully'nin sahneleri dahi çok keyifli. raymond holt'u oynayan andre braugher çok başarılı. ifadesizliğinin altında aslında birçok duygu yatmasına her seferinde gülüyorum. ayrıca kevinle olan ilişkileri de muhteşem. herkesin içinde el sıkıştıktan sonra "sen de iyice arsızlaştın" gibisinden sözünde kahkaha patlatmıştım. jake de 10/10 karakter olmuş cidden. filmlere gönderme yapabilecek böyle bir kanka mı... neyse hayal kurmayalım şimdi. zeki ve komik yanının arkasında bir de duygusal tarafı da var. amy olmasa göremezdik. bu arada andy samberg'in jake karakterini oynayışını çok beğeniyorum fakat komedi harici bir rolde sırıtır gibi geliyor. yahut bu rolde fazlaca izlediğimiz için tuhaf gelir. amy santiago. hakkında ne yazsam az gelir. aşığıyım... gina karakteri en başından beri itici geldi bana. canlandıran kişinin de iyi oynamadığını düşünüyorum. neyse ki diziden ayrıldı. bir ara gina yüzünden diziden soğumuştum çünkü. charles boyle. müthiş arkadaş. biraz saf olmasının yanında her zaman jake'in arkasında. ayrıca boyle ailesi de diziye yer yer renk katıyor. terry'nin üçüncü şahıs konuşmasını, diaz'ın ani kahkahalarını ve sert bakışlarına rağmen o kadar da sert birisi olmamasını seviyorum. ayrıca, "title of your sex tape."

Birkaç gün önce izlemeye başladığım dizi. Keşke daha önceden izleseydim dedirtti bana. Başrolünde Andy Samberg oynuyor, ilk defa izledim. Sanırım sempatikliğine aşık oluyorum shshshdh Normalde her yabancı komedi dizisi beni çok fazla güldürmez. Bu yüzden de çoğunu yarıda bıraktım. Ama bu dizi beni gerçekten güldürüyor ve izledikçe insanı içine çeken bir girdap gibi. Bunda bölümlerin 20 dk olmasının da etkisi var sanırım. Daha 2. Sezonun ortalarındayım. Bu dizi beni baya oyalayacak ve keyiflendirecek gibi duruyor. Edit: NYPD OPEN THE DOORRRR !!

Azımsanamayacak kadar bölüm sayısı olmasına rağmen komedisinden birşey kaybetmeyen dizi. Her karakterin başlı başına kahkaha atılası olmasıyla beraber başrollerden Jake Peralta'nın (bkz: Andy Samberg) gerçekte 41 yaşında olduğuna da inanmakta zorlanıyorum.

Emmy ödüllerinde adaylık alamamış. Nasıl olur, onca yıldan sonra gelen kaliteli bir dizi olmasına rağmen adaylık alamaması beni üzdü açıkçası. Neyse gideyim 5.kez tekrar başlayayım da içim açılsın.

Allah kahretmesin spoiler yedim. Neyse acı ve sıkıntı çektiğim şu günlerde bünyeme ilaç gibi gelmiştir 🤍 edit: (bkz: the office) oyuncularını dizide görmeye bayılıyorum.

komedi dizisi arıyordum uzun zamandır iyi ki bunu bulmuşum, gerçekten çok güzel dizi. 8.sezonu 2021de geliyormuş 11 bölüm olarak, kısa ama yapacak bir şey yok.

Az önce 7.sezon son bölümünü bitirdiğim ve 8.sezonunu sabırsızlıkla beklediğim dizi.aslında dizinin ortalarında buraya yazmayı düşündüm fakat bitirdikten sonra görüşlerimi yazmanın daha doğru olacağına karar verdim. Dizi şuan 7 sezondan oluşmakta.ilk 5 sezon ortalama 21 bölüm 6 ve 7. Sezonlarda bölüm sayısını kısaltmışlar 8.sezon da ise 10 bölüm olacağı söyleniyor.her bölüm 22 dakika.bu da izlerken sizi hiçbir şekilde baymayacağı anlamına geliyor.ilk başladığım zaman bu kadar beğeneceğimi gerçekten düşünmüyordum ama bayıldım. Polise komedi türünde fakat komedi daha ağır basıyor.davalar veya olaylar aslında biraz yüzeysel gelebilir ama bu o kadar da göze batmıyor çünkü gerçekten iyi komedi yapıyorlar. En sevdiğim karakter daha ilk bölümden Rosa Diazdı.hatta Amy'den daha ön planda olması gerektiğini düşünüyordum.ayrıca Jake ve rosa benim shipimdi.neyse sonra farkettim ki izledikçe aslında her karakteri çok sevmeye başlamıştım.herkesin çok fazla sevmediği gina bile bana göre iyiydi yani.diziden ayrılınca yokluğu hissedilmedi ama oynadığı bölümlerde de çok fazla itici gelmedi gözüme.her karaktere tek tek giremem ama bence Hitchcock ve Scully dahil tüm karakterler mükemmeldi. Diziden en sevdiğim ikili ise Raymond Holt ve Kevin ilişkisi,mükemmeldi.fakat gözdem Jake Peralta ve Doug Juddy.ikisinin olduğu bölümlere bayılıyorum.birlikte çok güzel etkileşimleri var ve suçlu polis ilişkisinin çok ters ve güzel bir örneği olması da ayrıca ilgi çekici. En sevdiğim bölümler ise tabiki de bir nine-nine klasiği haline gelen cadılar bayramı soygunu bölümleri.bir de gerçekten izlerken ne çabuk bitti dediğim bir bölüm var.o da 5.sezon 15. bölüm.Holt ve peraltanın sorgu sahnesi jake'in zekası hayran bıraktı.bölüm bittiğinde bu bölümü daha kısa tuttuklarını düşünmüştüm çünkü baya akıcıydı. Aslında söyleyecek çok şeyim var fakat kısa tutmaya çalışıyorum.tavsiye edebileceğim,izlerken eğleneceğinizi düşündüğüm bir dizi.

Herkesin izlemesi gereken aşırı komik bir sitcom dizidir ve Jake bence her kadının hayalindeki bir erkektir 😆

Sınav geçse de izlesem

Yeni sezonu izlemeye başladım. Scrubs dizisinde en sevdiğim karakter olan Perry Cox'u canlandıran abiyi görünce biraz şaşırdım. Abim çok değişmiş be. Hadi izlemeye devam edeyim. Not: Janitor da ikinci favorimdir.

Az önce bitirdim. Genel kitle yorumlardan anladığım kadarıyla 8.sezonu çok sevmemiş çünkü biraz komediden uzaklaşılmış, güncel olaylara yer verilmiş, karakterler de eski hallerinden biraz farklılardı. Ben de böyle düşünüyorum aslında, yer yer güldüğüm yerler oldu ama eski sezonların tadını çok alamamıştım. Ama son bölüm benim için bu sezonu telafi etti sayılır. Bitirdiğimize göre yeniden izleyeceğiz napalım. --- spoiler --- bölüm sonunda amy-rosa ve jake-holt konuşmaları beni çok duygulandırdı + sondaki zaman atlaması da çok tatlı olmuş. --- spoiler ---

Bitince üzülmeyeyim diye son sezona henüz başlamadım. Muhtemelen şu an elimdeki dizi bitince başından başlayıp tekrar izleyeceğim. Bu gönül Jake ve Pontiac Haydutu'nunki gibi bir dostluğu her zaman aramaya devam edecek.

Seni izliyim mi? İzlemiyim mi? Açiyim mi? Tamam o zaman açtım.link

Spoiler yememek için entrileri okumadım. Neden daha önce başlamadıysam dediğim dizi bitsin görüşlerimi ekleyeceğim.

Başlarda mükemmel olan fakat son sezonlara doğru bayatlaşan dizi

ilk 7 sezonu bayıla bayıla izlemiştim ama 8. sezon böyle bi sarmadı ya. yarıda bıraktım 8. sezonu malsf özür dilerim peralta beycim

hiç izlemediğim ve asla izlemeyeceğim, ilgi çekmeyen bir dizi. zaten polisli dizileri sevecek olsaydım eğer onun ismi kesinlikle (bkz: arka sokaklar) olurdu.

Himym kadar abartılmasa da bence karakterlerin uyumu ve senaryodaki tutarlı ilerleyişleriyle ondan kat kat daha iyi olan dizidir. 8.sezon baştan biraz sarmadığı için izlemedim ama ilk fırsatta devamını getireceğim.

İzlediğimiz sadece bir dizi mi? Ya da bu kadar absürt karakterlerin bir polis merkezinde toplanmış olması bir tesadüf mü? Bir şekilde duyduğumuz ya da denk geldiğimiz hafiften aşina olduğumuz ve hatta se7en filminde çok güzel anlatılmış olan 7 ölümcül günah ana karakterler üzerinden işlenmiş desem biraz abartmış olur muyum? Nedir bu 7 ölümcül günah: Oburluk Kibir Kıskançlık Öfke Şehvet Aç gözlülük Tembellik Oburluk; filmi izleyen herkesin aklına direkt olarak gelen muhteşem ikili : Scully & Hitchcock Kibir; filmin kraliçesi, narsist, her şeyi bilen, acımasız, kendisine göre ezik insanları muhatap bile almayan muhteşem karakterimiz : Gina Linetti Kıskançlık; tam olarak karşılığı olmasa da -bu da benim değil senaristin suçu- acınası bir halde olan, görünürde olmasa bile içten içe bu günahı yaşayan, en büyük kıskandığı karakter de Peralta olan karakterimiz: Charles Boyle Öfke; asi kızımız, yeri gelince bilgisayarla bile kavga eden, biriyle takışması için selam vermesi yeterli olan: Rosa Diaz Şehvet; düşündüğümüz anlamda tabirinin dışında alırsak tanıma en uygun kişi: Kaptan Raymond Holt. Bakıldığında her anlamda dört dörtlük bir insan, hatta filmimizin ana karakteri tarafından görülen baba karakteri. Ama tek yanlışı ve günahı hatalı cinsel tercihi Aç gözlülük; karakteriyle bağdaştırdığım kişi filmdeki esas kızımız: Amy Santiago. Ama bu günah Amy için bir tercih değil, zorunluluk halindedir. Onlarca erkek kardeş arasında büyümüş, "bu kadar erkeğin içinde sırf cinsiyetimden dolayı bana farklı muamale yapılmasını istemiyorum, onlar ne yapıyorsa ben de yapabilirim" düşüncesiyle hareket etmiş, zamanı gelince kendi erkek mevkidaşlarıyla bile her türlü rekabete açık açık girmiş bu durum kendisinde aşırı hırs ve farkında olmadan açgözlülük yapmıştır. Kendisi aslında erkeklerin başarabildiği her şeye karşı otomatik olarak yapabilme isteği duymaktadır. Tembellik; tabi ki ana karakterimiz Jake Peralta. Zaten anlatmaya gerek yok, izleyenler biliyor, her ne kadar zeki ve iyi bir polis olsa da kendisi tembeldir. Tembelliğin yan etkilerden dağınıklık, pasaklılık, düzensizlik de kendisinde fazlaca mevcuttur. Son olarak ana karakterlerimizden Terry Jeffords'ı maalesef bu günahlardan hiç birisine oturtamadım. Bir miktar kibir ve öfke olsa da yeterli değil. Sonra düşündüm Terry abimiz aslında bu günahların hepsinin zıt olarak toplandığı tek kişi: Oburluk: yok adam sporcu, görünürde çok yiyor olabilir ama yedikleri belli bir programa uygun ve vücudunun ihtiyacı kadar Kibir: tatlı ve sempatik oranda var, gördüğüm ve hatırladığım sadece vücudu konusunda kibri var ama en nihayetinde şöyle de bir durum var: link Kıskançlık: desek kimseyi kıskanacak bir pozisyonda değil. İşinde başarılı, egosuz, evli, mutlu, dünyalar tatlısı 2 çocuğu olan, ekibindeki herkes tarafından sevilen ve kıskanılan bir memur Öfke: zamanında ve dozunda ortaya çıkan bir durum. Gereksiz öfkelendiğini görmedim, ama öfkelenince de.. Şehvet: evli, mutlu, çocuklu bir adam için mazide kalmış bir kelime Aç gözlülük: paylaşmayı seven ve başkalarının başarısını kendinden çok düşünen bir adam için uzak bir kelime. Tembellik: sporcu, disiplinli, düzenli, temiz. Dünyada bu günahı taşıyabilecek en son kişi. Özetle Terry bu günahlardan tamamen uzak ve arınmış olan seçilmiş kişi. Yani özetle; yok abicim öyle bir şey. Biraz şehir efsanesi yapasım tuttu sadece, karakterleri zorla kalıplara sokmaya çalıştım, bazıları oturdu, bazıları sırıttı. Hani vardır ya işte "falanca dizide şöyle bir sahne var ama aslında arka planı şöyle şöyle" Kaliteli, eğlenceli, sıkmayan, severek izlediğim, hâlâ son sezonuna başlamadığım -ya da üzülürüm diye başlamaktan korktuğum- caanım dizim.

çok güzel bir finalle veda eden dizi. yıllardır izliyordum ister istemez o boşluk hissini yaşadım. kısa ve seri sahneler, hızlı şakalar, harika karakterler, üzerine düşünülmüş şakalar... ilginç bir biçimde en çok güldüğüm karakter genelde Captain Holt oldu. o ciddiyetinden yavaş yavaş taviz verişi çok güldürüyordu. neyse, güzel diziydi. en baştan tekrar izlemem lazım çünkü o kadar çok komik sahne ve olay oldu ki yıllar içerisinde unuttum bile. tabii bazı sahneler hiç unutulmayacak, mesela I want it that way ayrıca Melissa Fumero, hispanik güzel, sana inceden yanığım ama acelesi yok.

4. sezondayım güzel dizi karakterler çok samimi ve oyuncuların karakteristik özellikleri çok iyi seçilmiş. Jake, amy, charles , rosa, gina, scully, terry, raymond, hotchcock hepsinin karakterleri o kadar ayrı ve güzel ayarlanmış ki diziye ayrı bir hava ve renklilik katıyor. İzlerken bölümler akıp gidiyor. Ayrıca ben genel olarak polisiye tarzı şeyleri pek sevmem ama dizide bu polislik ile mizah öyle bir harmanlanmış ki bir polisiye dizisi izlediğinizin farkına bile varmıyorsunuz resmen.

5 ay önce 4.sezondaymışım ve 5 ay sonrasında sonunda kalan 5 sezonunu bitirmişim ki normalde maks 1-2 ayda 9 sezonun tamamını izlemem gerekirdi neyse kendimden bahsetmeyim. Dizi güzel bir sitcom dizisi ama bence en efsanelerinden değil ki biraz da overrated bir dizi olabilir. Genel olarak her sitcom dizisinde kalıplaşmış nesneler ya da replikler olur ki bu bence sitcom'u sitcom yapan şeylerden birisi(barneyin suit up repliği ya da the big bang theorydeki sheldonun hareketleri gibi). Bu dizide cadılar bayramı soygunu harici o kadar kalıplaşmış şey yok yani varsa da çok az. şöyle bir izlediğim sezonlara bakınca aklımda kalan pek bir şey yok. Dizinin en sevdiğim ve en iyi oyuncusu bence peraltaydı gerçekten hem hareketleri hem replikleri çok iyiydi. Çocuksu yapısı ve dizide sürekli troll takılması diziye ayrı bir hava katıyordu. Peraltanın bu çocuksu yapısı hakkındaki son sahne yüzümde hafif bir tebessüm oluşturmadı değil. " tuhaf ama ilk günümde jeffords'tan hepiniz hakkında bilgi vermesini istemiştim. Harika bir dedektif olduğunu ama bir türlü büyümeyi beceremediğini söylemişti. Bence sonunda büyüdün. " neyse güzel diziydi izleyin, izlettirin.

10dk önce bitirdim diziyi. şu ana kadar zibilyon tane dizi izlemişimdir, finali bu kadar mükemmel olan bir dizi daha görmedim hayatımda. harika ötesiydi gerçekten. tamamlandığını hissettirdi. diğerleri gibi yarıda kalmış gibi hissettirmedi. gerçekten tatmin olduğum tek final olabilir. dipnot: yeniden çekilmeye başlanırsa o yapımcının, senaristin, oyuncunun, prodüktörün vs vs hepinizin anasını sikerim. yaparım. bu finali bok ettirmem kimseye.